Her yer bembeyaz yine… Gökten tek tek düşüyor kar taneleri… Yine bembeyaz bir kar yağıyor çocukluğuma…
Merak ediyorum, bundan on yıl sonra hangisi daha çok etkileyecek bizi? Çocukluğumuzdaki karların sevinci mi, yoksa yetişkinliğimizdeki karların çilesi mi? Her hatırladığımızda aynı tepkileri hangisine vereceğiz? Kardan adamlarımızı hatırlayıp gülecek miyiz, yoksa tıkanan yolları hatırlayıp sinirlenecek miyiz? Küçücük minderlerde uyuyakalışımızı hatırlayıp huzur mu duyacağız, yoksa parçalanan tamponumuzu hatırlayıp küfürler mi savuracağız?
Merak ediyorum, neden bir türlü anlamıyoruz eninde sonunda insan olduğumuzu? Bugün bizi üzen çoğu dert değil on yıl, altı ay sonra hatta belki de altı hafta sonra bile aynı şekilde üzemeyecek bizi! Biz insanoğluyuz! Alışıyor ve unutuyoruz! Doğamızda var bu… İnsan olmanın getirdiği nimetlerden biri…Hiçbir şey aynı kalmıyor, aynı şekilde etkilemiyor bizi!
Merak ediyorum, ne zaman hatırlayacağız bir zamanlar çocuk olduğumuzu? Özlüyorum çocukluğumu…
Apartmanın içinde kahkahalarla zıplardık…
Biz zıpladıkça karlar dökülürdü…
Ne eğlenceliydi…
Eve girince de:”Doğru banyoya!”
Musluk suyu ne kadar sıcak gelirdi bana…
Oysa şofbenimiz de yoktu daha…
Yıllar geçince öğrendik,
Musluktan akan suyun aslında soğuk olduğunu…
Çok güzel oluyor etraf kar yağınca! Belki de her şeyi örtüp, beyaza boyadığındandır…
Geceleri perdeleri kapatmak yerine açası geliyor insanın… Ay ışığının vurduğu karların beyazlığı evi de sarsın istiyor insan. Umut yağıyor sanki gökten… Her gecenin bir sabahı, her sabahın bir gecesi olduğu gibi, her kışın da bir yazı olduğu fikri mutlu ediyor beni…
İnsanoğlu değil miyiz? Soğukta kalınca sıcağı, sıcakta kalınca soğuğu özlüyoruz…
Ama ben her mevsimi seviyorum… Baharda çiçeklerin açmasını, tomurcukların kokusunu… Yazda güneşin parlamasını, meyvelerin tadını… Güzde yaprakların dallardan yere doğru yaptıkları yolculukları, esen hüzünlü rüzgârı… Ve kışta yağan karın güzelliğini, naftalin kokulu kazakların sıcaklığını… Seviyorum hepsini!
Seviyorum bir türlü neyi sevdiğine karar veremeyen insanoğlunu…
Büyüdükçe daha kararsız oluyor sanki insan. Küçükken hiç değilse her şeyi istiyor ve hepsini elde etmek için direniyorduk. Şimdi de her şeyi istiyoruz ama hiçbiri için direnmiyoruz…
Keşke yine her balon gördüğümüzde ağlayabilsek ve bir elma şekeri dünyalar kadar mutlu edebilse bizi…
Keşke çocuk olsak yeniden…
Yorum Yok